BELALIYIM
[Üye Ara] [Son 24 Saat] [Üye Ol]
BELALIYIM Üye Profili  
Doğum Yeri:
Bulunduğu İl:
Yaş: 29
İşi:aa
M.Hali:Bekar
2.profil
resmi yok
Bilgileri Değiştir

Mesaj Yaz

Kayan Mesaj Yaz

Şikayet Et

Üyelik Tarihi: 08.01.2011 (13 yıl 3 ay 9 gün)
Yazan
vaa öylemi
Tarih:
24.07.2016 10:01:11
Sil
 
Sevgisiz yaşayamam, diyordu. Yaşayamam sevgisiz. Gözlerini düşünmeden, ellerini tutmadan yaşayamam. İçimdeki bu acı, bu içten içe dağlayan sancı var ya, alışmışım bir kere, onsuz olamam. Yalnız, kimsesiz, çaresiz ama evrenlere sığmazcasına dopdolu. Sevgisiyle güçlü, özlemiyle sonsuz...
Görmeyeceksin onu, dediler. Bir daha onunla karşılaşmak yasak. Sesini duymak, gönlünün akışını izlemek yasak.Ya beni ondan, ya onu benden koparmaları gerek...
Düşüncelerin resmi çekilmez duyguların asla. İstediğiniz kadar koparıp götürün onu benden, alıp götürdüğünüzü sanın. Su oldu, küçücük bir su damlası, çağıl çağıl yüreğimde çağıldayan. Işık oldu, göz bebeklerimde ışıyan. Ses oldu, yalnız benim duyup işittiğim. Rüzgar oldu, tüm duygularımı savuran. İstediğiniz kadar koparıp götürün onu benden öyle sanın...
Çoktandır ağlamıyorum. Önce, niçin ağladığımı sorarlardı sonra da neden ağlamadığımı merak eder oldular. Sordular, resimler gösterdiler, doktorlara götürdüler ağlatmak için beni. Niçin gülmüyorsun derlerdi şimdi korkuyorlar kahkahamdan. Bazen ben de korkuyorum. Sahi, başkasımıdır gülen? Ben olamam. Öyle uzaklardayım ki...
Ellerimden, ayaklarımdan tuttular. Kollarımdan sımsıkı yakaladılar beni. Gitmemem için, geri dönmem için sürüklediler bir yerlere. Farketmedim bile. İnan hiç acı duymadım. Benim iyiliğim içinmiş öyle diyorlar. İnanmıyorum. Tüm sözleri, tüm davranışları yalan. Bir şeyler söylüyorlar ve güldüklerini sanıyorlar ya da gülümsediklerini. Gözleri acımasız gözleri kaskatı. Dişleriyle, dudaklarıyla gülüyorlar. Anlamadığım bir dilden konuşuyorlar, sanki. Kuşkusuz onlar da beni anlamıyorlar. Dilimi, söyleşimi, yani. Bir çeşit oyun bu. Çok eğleniyorum. Konuştukça uzaklaşmak ne hoş. Ve oynamak tek başıma...
Ne garip, kimseyi sevmiyor dediler geçen gün, kimse ile ilgilenmiyor. Gözlerimi kapıyorum, sımsıkı. Çekip almasınlar diye. Kıskanmasınlar seni benden. Yok olduğuna inandırmak istiyorlar beni. Sevmiyorsan, yoksundur. Bu kadar yakın, öylesine uzak olmak istemem çok uzaklarda da olsan, yokluğuna inanamam. Çünkü biliyorsun, sevgisiz yaşayamam ben yani sensiz. Gözlerini düşünmeden, ellerini tutmadan yaşayamam. Sevmezsem yokum ben. Sen, ben yine sen. Uzak... Yakın... Bulurken kaybetmek gibi. Yok, yok kaybederken bulmak...
Biliyormusun, kendi kendime konuştuğumu sanıyorlar. Hayal gördüğümü, güldüğümü sanıp korkuyorlar. Ağlarken güldüğüm, gülerken ağladığım doğru. Yalnızca... Sen biliyorsun, duyuyorsun, görüyorsun. Dünyalarca, evrenlerce ötede de olsan anlıyorsun beni. Ben de beklemesini biliyorum, çağırmasını biliyorum seni. Sesini duymayı, ellerine dokunmayı biliyorum. Su gibi, ışık gibi ben de, benimin ta içinde saklamayı biliyorum seni. Ben hasta değilim deli de değilim, ben sihirbazım. Yaratmayı biliyorum görmeyi, tutmayı, dokunmayı biliyorum, sen olmadan. Çünkü SEVİYORUM...
Aylar geçti aradan. Upuzun aylar. Yaşadım mı gerçekten? Bilemiyorum. Mutlu oldum mu hiç? Sanmıyorum. Neden yaşattılar bunca boşluğu? Ne gerek vardı bu anlamsızlığa? Bir oyundu sanki. Ben yazmamıştım. İstememiştim de. Oynamak zorundaydım. Ama niçin?
İnsan bir kez üzülür. Bir kez hançerlenir yüreği. Sonra da hiç bir şey acı vermez ona. Hiç bir Tanrı kulu artık üzemez, incitemez onu. Derin yara, kör yara. Öldüresiye bir acı... Zaman, en güçlü öğretmen ve en etkili ilaç. Olanla yetinmeye alışıyorsunuz. Çünkü alışmak zorundasınız. Haksızlıklara, çıkarcı dostlara, hatta en yakın akrabaların oyunlarına alıştım zamanla. Görmemezlikten, bilmemezlikten gelmeye alıştım. Alışamadığım çirkinlikler oldu zaman zaman. Bir de, bilinmezin gizine, yokluğuna, yüze gülüp arkadan vuran kalleşlere hiç, ama hiç alışamadım.
Düşlerim vardı, özlemlerim. Kimse sormadı bana. Kimseler bakmadı yüreğimin penceresinden. Görmedi. Yağmurlar yağdı sessiz. Yüreğime, yüreğime...
Ne denli güzel ve doğal bir deyimdir bu: “Yolu sevgiden geçenler...” Ve devam eder: “Bir gün, bir yerde herhalde buluşacaklardır.” Kocaman kalabalıkların sloganı oldu bu söyleyiş. Umudu, duası oldu yüreklerin. Bilerek ya da bilmeden “Sevgi” yolunu seçenlerin...
Oysa, “Sevgi”ye öylesine açıktır ki yüreğim. Pencereden gün ışığı nasıl süzülürse içeriye, sevgi de gönüle öyle dolar. Ne zaman, nasıl geldiği hiç bilinmez. Hiç bir töreni, kuralı da yoktur sevginin. Gerekirse kuralını kendisi koyar ve kendisi uygular. Oyun değildir, kapris değildir, gelip geçici bir heves değildir sevgi. Gece gibi içinize çöker ve yıldız yıldız ışır. Sevgi ile dolu iseniz, asla karanlıkta kalmazsınız.
Ya yolları sevgiden geçmeyenler? Tesadüfen demek istemiyorum. İstemiş de sevgiye rastlayamamış gibi değil hiç değil. Yolları sevgi’den geçmesin diye yol değiştirenler. Bunların bazıları savunmadadır. Yüreklerinin kapılarını, pencerelerini sımsıkı kapatırlar. Hiç bir sevgi ışığı sızmamalıdır ne içeriye, ne de dışarıya. Bir başkasının sevinci, mutluluğu için çarpmamalıdır bu yürek. Sonra acı çekebilir, acı da çektirebilir belki. Sevmekten, sevgi göstermekten günahtan, Şeytan’dan ve hatta Tanrı’dan korktukları gibi korkarlar. Hatta nefret ederler. Ne yazık ki bu nefretlerinin hedefi de genellikle yüreklerinde hayatlarca sevgi dolu olanlardır. Oysa bilmezler ki taşlaşmış yüreklere bile sevgi Tanrı’nın eliyle yazılmıştır. Çünkü insan için en büyük ibadet sevgidir. Oysa sevmek, gerçekten sevebilmek öylesine kolay değil ki. Hiç sevilmemiş olanlar ise önce ürker, korkar ondan. Sonra sımsıkı sarılır.
Niçin hep “ben” demeyi öğretmişler bize? Nerede o güzel paylaşmalar? “Biz” demenin tadı, kıvancı soylu duygusu nerede? Hatta önce “Siz” sonra da “biz” diyebilmenin ışığı, aydınlığı? “Almaları beklemeden verelim” dedik. “Geçek sevgi bir alış veriş değil, olsa olsa bir veriş alıştır dedik.”
Ya verilen sözler? Dürüstlük, ağzından çıkan sözün ardında durabilmek cesurca, bu kavramlar da mı yılların gerisinde bir yerlerde takılı kalmış olmalı. Sözleri hiç sormayın Hep sevgililerin, sevdalıların söz verip de ayrılmalarına alışmışızdır. Ama onlar değildir, hiç değildir ayrılanlar. Taraflardan biri bu büyüyü bozar da acılar, kanayan kalpler kalır geriye. Kurşun bile girse bedene böyle acı vermez yüreğe. Anasını, babasını yitirmenin acısı bile hafif kalır yanında. Sözler ve değer yargıları kaybedilirse kolay kazanılmıyor. Saygının, sevginin, dostluğun, aşkın kısaca insanca değerlerin ırk, din, inanç ötesi olduğuna inanırdım önceleri. Ya şimdi... Bilmiyorum... Tüm inandıklarıma hatta Tanrı’ya olan inancım bile kalmadı artık. Ama bir söz bana ışık tutmakta ve beni tükenen tüm gücüme karşın az da olsa ayakta kalma gayreti veriyor
“Sevgisiz insanlar nedeniyle sevgiye küsmek yerine, sevgi dolu dostlarla sevgiyi paylaşmak ne güzel...” Düşünüyorum da paylaşılacak bir sevgi bıraktılar mı yüreğimde? Sevgimi çaldılar, öldürdüler, daha yeni filizlenmişken yüreğimde sevgi kırdılar dalında çiçek açmak üzere olan sevgi çiçeğimi. Oysa neler düşünmüştüm? Yüreğimizdeki sevgi filizleri çiçek, çiçekler meyva olacaktı, birlikte büyütüp bir orman yapacaktık sevgiyi. Şimdi yağmurlar yağıyor yüreğime sırılsıklam oldu yüreğim ve hala öyle...
Bana bir gün başkası olur diyorlar. Kalbim kan ağlasa da gülümsemeye çalışıyorum. Oysa bilmiyorlar ki, eli eline değip ürpermedikten, yüreğinde bir yangın olmadıktan sonra, söz kesmek, nişanlanmak niçin? Mevlana ne demişti: “Sen benimle beraberken / Hem bu dünya güzel bana / Hem o dünya güzel / O dünyaya gitme bensiz sen / Bensiz kalma bu dünyada / İstemem” Neden insanlar illede acıyı, olumsuzlukları vurguluyorlar? İlle de acıya sarılıyorlar sımsıkı? Mutluluğa ve sevgiye susuz oldukları için mi? Hiç mi sevilmediler, sevmediler? Sıcacık bir el hiç dokunmadı mı, okşamadı mı hiç? Bir kez olsun, bu sevgi sıcağını duyumsayan insan başkasına nasıl acı verir ki? Ben yapamam. Çünkü içimdeki sevginin büyüklüğü engeller. Çünkü Tanrım bana “Düşmanını bile sev” diye emreder.
Sevgi mutluluğun nefes alışıdır. İnsanın hem kendisine, hem de başkalarına insanca seslenişidir. Sevdiğinizi, sevildiğinizi biliyorsanız eğer, hem kendinizle, hem de başkalarıyla barışıksınız demektir. Ve bu duygu büyür, çoğalır yüreklerde... Paylaştıkça çoğalır hiç azalmadan. Sevginin mayası yine sevgidir. Değmez nedenlerle nasıl da incitiyor, inciniyoruz. Taş gibilere bir şey olmuyor da, sırça yürekler paramparça. Bir an dursak ve anlamaya çalışsaydık keşke. Böylesine kırıcı olmaya hiç gerek yoktu. Çünkü anlamak, hoşgörmek demektir. Ve hoşgörü ikiz kardeşidir sevginin. İşte bu özen sevgice ve insanca bir özendir. Şarkı söylüyormuş ya da ibadet ediyormuşcasına arınır yüreğiniz. Güne sevgiyle ve mutlu başlarsınız. Ve ancak o zaman “Sevgi özgürlüktür, sevgi mutlu ve hoşgörülü bir eylemdir” diyebilirsiniz. Sevgiyle dopdolu yaşamak, mutlulukların en güzelidir. Işıksınız, sevgisiniz artık siz. Evet, ışıktır, anlamdır, su damlasıdır sevgi. Dostluk ve barışıklık kaynağıdır. Yaşamın yanlışlarına, dertlerine karşın güven verir sevgi insana. Sevin, inadınıza sevin. Hiç yorulmadan düşün sevginin peşine. Sevgi anlar, değerlendirir sizi sevgisiz dünyaya karşın.
Mutlu yaşamak, sevip sevilmek ve şarkı söylemek içindir insan yüreği. Üzülmek, kırılmak ve parçalanmak için değil. Ölmek için hiç ama hiç değil. Oysa o’nu özlediğim kadar özlememiştim ölümü. Şimdi daha iyi anlıyorum ki ÖLÜMÜ ÖZLEMEYEN AŞKI ANLAYAMIYOR..
Yazan
DUMANLIYIS
Tarih:
24.07.2016 09:50:46
Sil
 
Hayat öyle bir noktaya getirir ki insanı, eskiden “hiç bitmesin” dediğin günlere, keşke hiç yaşamasaydım dersin. Bir gün herkes gibi olmadığımı anlayacaksın Ama o zaman sen benim için herkes gibi olacaksın ..! Bugün seni düşünmeden yaşayabilmeyi başardığım ilk gün, hadi topla seni benden kalbim seni uğurluyor, al bu yara sende kalsın artık beni acıtmıyor. Öylebi öldünki içimde, kıyamette bile dirilemeyeceksin. Gitmeyecekmiş gibi sevdim!


Yazan
t.o.l.
Tarih:
25.08.2013 19:26:32
Sil
 
sayın opum beni niye yasakladınız küfür eden karşı taraf yasağımı silin ltf








Yazan
mustefa_73
Tarih:
11.07.2013 16:57:05
Sil
 
slm rıdvan nasılın
Yazan
GÜLEMSE
Tarih:
09.07.2013 12:52:58
Sil
 
Yazan
DUMANLIYIS
Tarih:
09.07.2013 12:50:54
Sil
 

| Bu üyeye mesaj yaz | Bu üyenin yazdığı mesajlar | Üye olmak istiyorum | Son 24 saat |

Not: Sitemizde ahlak dışı, yasa dışı ve siyasi içerikli nick ve resimler kullanmak yasaktır. Bu sayfada bu tür bir içerik bulunuyorsa lütfen bu formu kullanarak bize bildiriniz.



Hızlı Erişim:
counter
101 İndir Okey İndir Okey 101