1.05.2017 15:04:42
VAN KALESİ
Tarihçiler, Van'ın Milâttan 1800 yıl önce Asur Kraliçesi Semiramis tarafından kurulduğunu söylerler. Semiramis, Mezopotamya bölgesinin üst kısımlarında yaşayan Surların kraliçesidir. Koca bir ülkeye hükmeden, dediği dedik, kestiği kestik olan dünyalar güzeli Semiramis, o güne kadar gönlüne göre birini bulamamıştır ta ki Van'ın Muradiye kazasının kuzey yamaçlarına bir sefere çıkana kadar.
Semiramis, bu sefer sırasında bölgenin hâkimi olan "Ara" adında genç bir hükümdara gönlünü kaptırır. Güzel olduğu kadar mağrur da olan kraliçe, bu sırrını kimseye açıklayamaz. Savaş devam etmektedir. Semiramis'in kuvvetleri son bir saldırı ile bölgeyi ele geçirirler. Ancak son saldırı sırasında Hükümdar Ara da öldürülür. Haberi alan Semiramis, Ara'ya olan aşkını yüreğine gömer, hemen dönüş emrini verir.
Dönüş yolu üzerindeki Van'a gelirler. Van'ın zümrüt yeşili bağ ve bahçelerini, Van Gölü'nü çok beğenen Kraliçe'nin en fazla dikkatini çeken yeşillikler arasından göle doğru uzanan heybetli bir kaya parçası olur. Ara'nın hâtırasına bu kayalık üzerinde bir kale inşa ettirmeye karar verir. Kısa süre içersinde kale yapılır, eteğinde şanına uygun bir şehir kurulur. Şehrin adını da "Şamrangerd" bırakırlar.
Aradan yıllar geçer. Ara'nın acısıyla yanan yürek, bu defa da sıla hasretine yenik düşer. Memleketine dönmeye karar veren Kraliçe Semiramis, kaleyi ve kurduğu şehri "Van" adındaki bir komutanına bırakarak ülkesine döner. Şehrin bugünkü adının bu komutandan geldiği rivayet edilir.
Şahbağı Efsanesi
Van Kalesi - Şah Abbas bağlantılı ikinci efsane Şahbağı Efsanesi’dir. Bu efsaneden “Ercişli Emrah ile Selbihan Hikayesi” nde de söz edilir. Van Kalesi’nin 8-10 km kuzeydoğusunda, bugünkü İstasyon Mahallesi mevkiinde güzel bir köy vardır. Bağ ve bahçeleri ile ünlü olan bu beldenin “Şahbağı” adını alması şu efsane ile açıklanır: İran Şahı Şah Abbas, bir iddia üzerine Van Kalesi’ni almak üzere sefere çıkar. Ordusuyla Van’a gelir. Karargâhını, Kale’nin 8-10 km kuzeydoğusunda bir yere kurar. Kale kuşatılır, ancak Kale’yi teslim almak bir türlü mümkün olmaz. O zaman Van Kalesi’ni bir Vali idare etmektedir. Kalede yiyecek sıkıntısı başlayınca yaşlılar Vali’yi sıkıştırırlar. Vali, savaşma teklif eden yaşlılara üç gün daha beklemelerini söyler. Bu arada, Kale’yi bir türlü teslim alamayan Şah Abbas’ın askerlerinin canları sıkılmaya başlar. Şah Abbas bunun da çaresini bulur. Karargâh kurduğu bölgede askerlerine bağ bahçe diktirir. Kurduğu bağın adını da “Şahlar Bağı” , “Şahbağı” koyar. Muhasara altında tutulan Kale’de açlık artmakta, teslim olma söylentileri gittikçe yayılmaktadır. Bu söylentilere içerleyen seksen beşlik bir Nine ortaya çıkar : “Vay, ben öldüm mü ki, vatanıma yâd adam gire? Canım sağken düşmanın atının tırnağını vatan toprağına bastırmam” der. Daha sonra Vali’nin huzuruna çıkar, yapacaklarını anlatır. Yaşlı Nine, ertesi gün bir deste tandır ekmeği, bir bakraç yoğurt ile Şah Abbas’ın ziyaretine gider. Huzura kabul edilen Nine, Şah’a: “Şahım, daha evvel gelmem gerekirdi ancak düğünlerden, davetlerden bir türlü fırsat bulamadım, kusura kalma” der. Şah Abbas, Yaşlı Kadının sözlerinden Kale’de kıtlık olmadığı sonucunu çıkarır. Bu arada Yaşlı Nine’nin planı gereği kale burçlarından beyaz tozlar dökülür. Gördükleri karşısında şaşkınlığı daha da artan Şah Abbas, Nine’ye bunun ne olduğunu sorar. Nine de, bunların geçen yılın unları olduğunu, yeni gelen unlara yer açmak için ambarların boşaltıldığını söyler. Aslında burçlardan dökülen un değil, kireç tozudur. Bunun üzerine Kale’yi alamayacağına kanaat getiren Şah Abbas, muhasarayı kaldırır ve: “Ko desinler Şah Abbas’ın bağı var” diyerek memleketine geri döner. O günden sonra karargâh kurulan o yerin adı “Şahbağı” kalır.
Ekleyen/Kaynak: nadirxxx
Bu bölüme Efsaneler ekleyebilirsiniz. Efsaneler eklemek için
tıklayın
Yazan: tuana 4.03.2019 21:14:02 459876e van gölü 321654987852456 çok güzel bunun sayesin de 4. sınıfını geçebilirim teşekkürler
|