ŞİİRLER

Siirimsin...

14.06.2009 05:13:56


Kalbimin kuytularında sakladığım siirimsin Yemin olsun kimselere söylemedim.


Bu gece her yanım şiir kesildi, Mısralardan aktın, ıssız dağlar hep seni söyledi, Bu gece, burada, kaç sigarayı tükettim bilmem.
Dostum bu gece Bütün fotoğrafları serdim masaya, Sonra mektupları, tanışma günlerini, Suskun geçen konuşmalarımızı, Utangaç gülen yüzünü, Denize dalıp gitmelerini, Aramızda uzayan kıvrılan yolları... Sana varan yollara düştüm bu gece, Sevdiğimiz şiirleri okudum, şarkıları dinledim. Okuduğumuz kitapları sevdim. Hediye ettiğin işlemeli kalemle bir de şiir yazdım, Uzasın yollarına varsın diye...
Bütün hatırlı hatıraları yad ettim bu gece Hani, belediye otobüsünde Elleri yumuk yumuk bir bebeği sevmiştik, Güneşin iğde dallarında konakladığı Yorgun bir ikindide dinlenmiştik. Nasıl unutulur o günler Sarnıçta konser dinlediğimiz, Sultanahmet'te yazarına kitap imzalattığımız, Eminönü'nde balık ekmek yediğimiz, Fesleğen kokan sokakları gezdiğimiz...
Ben askerliği bitirip bir işin ucundan tutacaktım, Sen yarım kalan okulunu tamamlayıp Öğretmen olacaktın. Ben askerliği bitirdim sen öğretmen oldun, Uzak diyarlara.
Orada, kaldığın köyde Kavaklar altında rüzgarları dinleyecek, Harman yerinin yaktığı serin türküleri Çekecektik içimize. Birkaç yıla kalmayacak buralara gelecektin. Öğrencilerin de olacaktı otobüse binerken, Hani fena da olmayacaktı. Burada, fesleğen kokan ara sokaklarda kaybolup Eski İstanbul'u soluyacaktık, bir akşam vakti
Ne rüzgar esti, ne kavaklar aldırdı. Harman yerleri en acıklı türkülerini yakıp gittiler, Eski İstanbul'sa, fesleğen kokmayan Ara sokaklarda kayboldu.
Alıştım, diye yazmıştım ya, yalandı. Bilmiştim. Yemim olsun ki bilmiştim Yüreğimin o gün sıkışmasından, Olur olmaz dalıp gitmelerimden, Senli günlerin gözümün önüne gelip gelip gitmesinden, Kimselerle konuşmak istemeyişimden, O hüznün, boğazıma düğümlenişinden, İçime çöreklenişinden bilmiştim. Yemin olsun ki bilmiştim.
Gittin. Sen gittin gideli, Hiçbir yerinden tutunamıyorum hayata. Girdiğim işlerden çıkıyorum. Bir tülü dikiş tutturamadım gittiğinden beri. Tozu dumana katarak koşan çocuklar gibi giden zaman, Her yerinden kanıyor, Bütün bütün bana kalıyor günler, Ağaçlar meyve vermiyor.
Gittin... Bana, Birkaç fotoğrafı, sevgiyle yazılmış mektupları, Dağları, karlı yolları, hayat tokluğuna Yaşanan günleri, Otogar lokantalarının ücra köşelerini, Otel odalarını bırakarak... Gittin... Bana, Gazetedeki o haberi Babanın dükkana astığı 'acı kaybımız nedeniyle kapalıyız' yazısını, Bir de mezar taşındaki 'Ruhuna el fatiha'yı Bırakarak
O gün bu gündür nerde bir rüzgar esse, Bir yağmur yağsa, ağır bir saz havası duysam, 'Şimdi uzaklardasın' ne zaman çalsa, Yollara düşüyorum, yollarına düşüyorum. Kusura bakma canım arkadaşım, Benden beklediğin rolden vazgeçiyorum. Güzel bir çay ver çaycı! Olabildiği kadar demli olsun. Bütün kavuşamayanların, gelmeyenlerin, Gelemeyenlerin yerine olsun. Dur, şuralarda bir de sigara olacaktı.. Hadi bas teybin düğmesine acılı şarkılar çalsın..
Mezarının başında ağlayamadım ama Burada, bütün acıların biriktiği bu gecede, bunları yazdım sana
Söyle yerini tuttu mu?
Kalbimin kuytularında sakladığım sırrımsın, Yemin olsun kimselere söylemedim. Hiçbir şarkı anlatmayacak hikayemizi, Bir sobada yanacak koca ömrüm.


Ve senden kalan ne'm varsa..

Ekleyen/Kaynak: sensizolmuyor066



Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için tıklayın

Yorumlar [ Yorum Yaz ]

Yazan: metin     20.06.2009 01:17:53
slm
dilek çok güzel ve çok anlamlı olmuş tbr ederim seni....başarılı bi yazı..



  En Çok Yorumlananlar

  Yeni Siir Ekle

  Yorum Yaz

  Tümünü Listele

| 101 Okey Oyunu | Türkçe Kürtçe Sözlük | Kürtçe Dil Testi |